2025-2026 sezonu Ziraat Türkiye Kupası için duyurulan 2. eleme turu eşleşmeleri, futbol kamuoyunda statü tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Evrensel yazarı Alper Kaya’nın dikkat çektiği kimi detaylar, geçen sezon 3. lig şampiyonu olup 2. lig yolunda yükselen takımların kupaya ilk turdan dahil edilmesi ve playofflarda elenen ekiplerin ise doğrudan 2. turda başlaması yönündeki kararı eleştiri konusu haline getirdi.
Geçen sezonun başarısızlıklarının ödüllendirilmesi olarak nitelendirilen uygulama, 3. Lig şampiyonu olan ve playofflarda yükselme başarısı gösteren Bursaspor, Muğlaspor, Aliağa FK, Mardinspor, Muşspor ve Kahramanmaraş İstiklalspor’un kupada ilk turdan başlamasına yol açtı. Buna karşılık playoffta elenen 52 Orduspor, Karşıyaka, Balıkesirspor gibi ekipler 2. turdan yarışmaya dahil oldu.
Bir nevi ödüllendiriliyor ifadesiyle özetlenen durum, ligde başarı düzeyine göre kupaya katılım biçiminin iki sınıflandırmayı doğurduğunu gösteriyor: geçen sezon şampiyon olanlar veya üst lige yükselenler 1. turdan başlarken, yükselme başarısını gösteremeyenler 1. turdan muaf tutulup 2. turdan mücadele ediyorlar.
Bu dinamik, üst lig takımlarının büyük bölümünün 3. ve 4. turlarda seri başı olarak katıldığı mevcut yapıya ek bir katman ekliyor. Üstelik 3. Lig şampiyonu olan takımların ilk turdan katılmasının, ilk turdan yükselenlerle eskiye göre daha erken karşılaşmalara yol açtığı bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor. Böyle bir sistemde ikiliye ayırılan başarı kriterleri, lig alışması gereken ekipler için belirsizlik ve zorluklar yaratıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de sporun mevcut statüsünün ölçülmesi ve hak ettiği değere ulaşması konusundaki sıkıntılar devam ediyor. Gelecek sezonlar için de benzer tartışmaların sürmesi bekleniyor; çünkü fani başarılar, kupaya katılım ve rekabet koşulları arasındaki dengesizlikler, sporun temel değerlerini gölgeliyor ve bu durum muhtemelen daha çok eleştiriyle karşılaşacak.