DOLAR 41,3993 0,26%
EURO 48,8801 0,47%
ALTIN 4.980,50-0,05
BITCOIN 4649999-1.99305%
İstanbul
23°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
Fener Rum Patrikliği ve Lozan Sonrası Ekümeniklik Tartışmaları: Siyasi ve Dini Boyutlar
  • Haberdesin
  • Dünya
  • Fener Rum Patrikliği ve Lozan Sonrası Ekümeniklik Tartışmaları: Siyasi ve Dini Boyutlar

Fener Rum Patrikliği ve Lozan Sonrası Ekümeniklik Tartışmaları: Siyasi ve Dini Boyutlar

ABONE OL
Eylül 22, 2025 21:34
Fener Rum Patrikliği ve Lozan Sonrası Ekümeniklik Tartışmaları: Siyasi ve Dini Boyutlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçen hafta ABD ziyaretini tamamlayan Fener Rum Patrikliği’nin Türkiye’deki azınlıklar üzerinde baskı iddialarını gündeme getirmesi, pek çok medya tarafından tepkiyle karşılandı. Basında yer alan bazı haberler, Patrik’in bu konudaki eleştirilerini gölgelemeye çalışsa da, konunun geniş bir uluslararası boyut kazandığı görülüyor. Özellikle ekümeniklik kavramının gündeme gelmesiyle, Patrikhanenin rolü yeniden tartışma konusu oldu.

Bir zamanlar İsviçre’de Ukrayna konulu bir konferansın sonuç bildirisinde imzası bulunan Fener Patrikhanesi’nin, yalnızca devletler seviyesinde katılımı olan bu süreçte “ekümenik” unvanını kullanması, onu sanki ayrı bir devlet olarak konumlandırdığını göstermişti. Türkiye’nin o dönemdeki tepkisi üzerine bu imza bildiriden çıkarıldı. Zaman zaman bu kelimenin “evrensel” anlamına geldiği belirtilse de, ekümeniklik tartışması, Fener Patrikhanesi’nin sadece Türkiye’deki Rum nüfusu değil, dünya ortodokslarının mutlak liderliği iddiasını ima ediyor.

Türkiye Lozan’da Fener Patrikhanesi’nin dini rolünün Türkiye içindeki nüfusa dair olduğunu kabul etmiş, fakat başka yetkilerinin olmadığını belirtmişti. Bu görüş, diğer Ortodoks kiliselerince de Patrik’i yalnızca onursal bir lider olarak görme eğilimini koruyor; Fener ise “anneler, yavrularıyla ilgilenir” yaklaşımıyla kendini ayrı bir ana kilise olarak konumlandırıyor. Kudüs Patriği Theofilos’un son ziyaretinde Fener Patrikhanesi’ni ziyaret etmeyişi, bu gerilimi daha da görünür kıldı.

DİNİ BİR İNCİRLİK ÜSSÜ KURULMASI HEDEFLENİYOR

Fener üzerine yabancı ülkelerin, özellikle ABD ve İngiltere’nin, dünyadaki Ortodoks dünyasında ekümenik bir otorite kurma çabaları taşıdığı iddiaları sıkça dile getiriliyor. Soğuk Savaş’ın Doğu Avrupa’da sürdürdüğü nüfuz savaşı dönemlerinden beri, Doğu Avrupa’daki halkları etkilemek için Patrikhaneyi kullanma stratejisinin uygulanması, bu ülke politikalarının ardında yatan motivasyonlar olarak gösteriliyor. Bu çerçevede, Patrikhanenin Türk vatandaşlığına dair bazı taleplerin gündeme getirilmesiyle, yabancı vatandaşların da Patrikhaneye bağlanması ve Türkiye’nin denetim imkanlarının azalması hedefleniyor; böylelikle İstanbul’un merkezinde, dinin siyasi etkilerinin de bulunduğu bir yapı kurma planı eleştiriliyor. Bu durumun gayrımüslim vatandaşların haklarıyla doğrudan ilgili olmadığı, siyasi bir mesele olduğu konusunda konuşmalar sürüyor.

HATALI YAKLAŞIMIN CİDDİ ÖRNEĞİ

Türkiye’de bazı devlet kurumlarının, Fener’in tavrını hafife etmesi, tepkilerin geçiştirilmesiyle sonuçlandı. Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı’nın Dışişleri Bakanlığına yönelttiği soru önergesinde, Türkiye’nin ekümenik unvanını tanımadığı, bu unvanın dini ve Ortodokslar içi bir mesele olduğu gerekçesiyle savunulan yaklaşımın ise hatalı olduğu vurgulandı. Bu durum, konunun politize edilmesi gerektiğine dair tartışmaları alevlendirdi.

“TRUMP’A VERİLECEK OY, EKÜMENİKLİĞE BİR DARBEDİR” iddiaları, Patrikhanenin ABD ile ilişkilerinde önemli bir dönemeç olarak görülüyordu. Patrikhanenin ABD’deki temasları, Trump yönetimiyle yakınlaşmayı hedefliyordu; Biden karşıtlığı ile uyumlu bir yaklaşım sergilemesi, bu planı destekleyen bir etken olarak değerlendiriliyordu. Başkanlık seçimleri öncesinde Patrikhane’nin bazı temsilcileri, “Trump’a verilecek oy, ekümenikliğe bir darbedir” şeklinde ifadeler kullanmışlardı. Ancak Trump’ın zaferinin ardından ekibinde Rusya’ya karşı net tutumlar aramak, bu hesapları değiştirdi. ABD içindeki kilise bağları, Patrikhanenin konumunu yeniden şekillendirmeye başladı.

LOZAN’A KAFA TUTMA İMKANI

Ukrayna’daki savaş, Türkiye için de stratejik sonuçlar doğuruyor. Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün Türkiye’nin çıkarlarıyla uyumlu olduğu belirtilse de, savaşın devamı sonrası Rusya ile bağlantılı unsurların ortodoks kilisesi bağlamında yeniden yapılandırılması söz konusu olabilir. 2018 yılında Ukrayna’da kurulan Patrikhane’nin yeni güçler kazanması, savaşın gidişatıyla daha geniş bir etki alanı elde edebilir. Fener Patrikhanesi’nin bu gelişmelerden aldığı güçle, Türkiye’ye karşı Lozan’a meydan okurcasına hareket etme ihtimalinin yükseldiği konuşuluyor. Dolayısıyla Patrikhane’nin Trump mesajı ve açıkça sürdürdüğü iletişim stratejisi, dışarıdan destek bulma çabasının bir parçası olarak görülüyor. Bazıları bu çabaların yalnızca dini amaçlı olduğunu savunsa da, eleştirmenler bunun siyasi sonuçları olacağını belirtiyorlar.

En az 10 karakter gerekli