Günlük yaşamın basit alışkanlıklarından biri olan sakız çiğnemek, sandığımızdan daha ciddi sağlık risklerini barındırabilir. Uzmanlar, sakızların içindeki mikroplastik parçacıkların zamanla vücuda girerek sindirim sistemiyle ilgili sorunlar ve bazı kanser türleri için endişe yaratabileceğini belirtiyor.
Sakız, stresle başa çıkma veya sadece sıradan bir alışkanlık olarak tüketildiğinde dahi, mikroplastiklerin yavaşça vücuda alınmasına zemin hazırlayabiliyor. Medipol Sağlık Grubu’ndan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Sakin, sakızdaki mikroplastiklerin tükürükle birleşip kana karışabildiğini ifade ederek uzun vadeli etkilerin bazı hastalıkları tetikleyebileceğini vurguluyor.
MİKROPLASTİKLERİN KANA KARIŞABİLMESİ konusunda Doç. Dr. Sakin, “Bu parçacıklar sindirim sistemi yoluyla emilerek kana taşınabilir. Uzun süreli maruziyetin sindirim sistemi sorunları ve bazı kanser türleriyle ilişkili olabileceğine dair çeşitli çalışma bulguları mevcut.” diyerek açıklık getiriyor.
SAĞLIK ÜZERİNDE POTANSİYEL RİSKLER kapsamında, mikroplastiklerin özellikle solunum yoluyla alınmasının akciğer kanseriyle ilişkilendirildiğini söyleyen Sakin, sakızlarda bulunan küçük miktarlardaki plastik parçacıkların çocuklarda erken yaşlardan itibaren birikmesinin gelecekte sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
ÇOCUKLUK DÖNEMİ EN YÜKSEK RİSK konusunda ise şu uyarıyı paylaşıyor: “Renkli ambalajlar, tatlandırıcılar ve çeşitli aromalar çocukları sakıza yönlendiriyor. Bu yaşlarda mikroplastiklere uzun süreli maruziyetin etkileri daha belirgin olabilir; bu yüzden çocuklarda sakız tüketimini sınırlandırmak önemlidir.”
KESİN KANIT YOK AMA RİSKLER KAÇIRILMAMALI, mikroplastiklerin doğrudan kansere yol açtığına dair net kanıtlar bulunmasa da, pek çok küçük ölçekli çalışma bu tehlikeyi göz ardı etmememiz gerektiğini gösteriyor. Doç. Dr. Abdullah Sakin, “Sağlıklı beslenmeyi destekleyerek, hava kirliliği ve mikroplastik gibi çevresel tehditlere karşı çocuklarımızı koruyabiliriz.” diyerek ekliyor.